Hz.Peygamber ‘in bir eğitimci olarak çocuk ve gençlere yaklaşımını öğrenip, bunların ardındaki prensipleri kavradığımız ölçüde kendi çocuk ve gençlerimize rehberlik etme imkânı buluruz.
Hz. Peygamber, İslâmî değerlerin yayılmasında ve toplumun inşasında gençlere sorumluklar yüklemiştir.
Sorumluluk verdiği gençlerin kendine güvenen, kişilik sahibi, ilmî yeterliği olan, bedensel sağlığı yerinde bireyler olması için de onlara imkân sunuyordu.
Ordu komutanı, vali, alim, hakim, öğretmen,vahiy katibi olarak yetişen gençler , Hz. Peygamberin ilgisi ve teşvikine mazhar olmuştur.
Hz. Peygamber, gençlerin ilim alanında yetişmesine büyük önem vermiştir.
Kur’an’la karıştırılabileceği endişesiyle hadislerin yazılmasını yasaklamıştır.Ancak genç olan Abdullah b. Amr b. As’a bu konuda özel izin vermiştir. Bu sahabi en çok hadis bilen sahabilerin başında gelir.
Hz. Peygamber, vahiy katiplerini gençler arasından seçmiş,İslâm’a davet mektuplarını gençlere yazdırmış, o coğrafya için ihtiyaç duyulan yabancı dilleri öğrenmeye teşvik etmiştir.
Kendisi hayatta iken gençlerin fetva vermesine müsade etmiştir. Fetva vermelerine izin verilen gençler arasında Hz. Ali, Abdullah b. Mesud, Zeyd b. sabit, Muaz b. Cebel gibi sahabiler vardı.
Hz. Peygamber, Muaz b. Cebeli, bir şehre öğretmen ve hakim olarak göndermiştir. Gönderirken, kendisine bir dava getirildiği zaman neye göre hüküm vereceğini sorar.
Muaz: ‘’Allah’ın kitabına göre hüküm veririm” der. Hz. Peygamber: “Onda bir hüküm olmazsa neye göre verirsin?” diye sorar. Muaz: “Rasûlüllahin sünnetine göre hüküm veririm” der. Hz. Peygamber: “Eğer Rasûlüllahın sünnetinde de hüküm bulamazsan ne yaparsın?” deyince, Muaz: “Kendi görüşüme göre hüküm veririm” der. Hz. Peygamber onun bu cevabından son derece memnun olur.” Hz. Peygamber, o tarihte yirmialtı veya yirmiyedi yaşlarında olan Muaz b. Cebel hakkında: “Ümmetim içinde helal ve haramı en iyi bilen Muaz’dır” buyurmuştur.