Bir bebeğin duyduğu ilk ses annesinin kalp atışıdır.

Doğumdan itibaren özellikle ilk aylarda ritmik ses ve hareketler bebeği sakinleştirir.

İlerleyen yaşlarda günlük hayatın öngörülebilir ve düzenli olması çocuğa “güvendesin”mesajı verir.

Beslenme, oyun, uyku gibi temel ihtiyaçlarının sükunet içinde ve bekletmeden karşılanıyor olması çocuk için karanlıktaki ışık gibidir.

Çocuklar , rutinler sayesinde kendilerini büyük bir resmin parçası olarak algılar.

Uyurken, uyandığında, evden çıkmadan, okuldan döndüğünde kendisini neyin bekledigini biliyorsa bu akışı içsellestirir.

Günlük hayatın ritmini mümkün mertebe yavaşlatmak, rutinlere sadık kalmak çocuğun kimlik duygusunu güçlendirir.

O halde çocuklarımızın yaş dilimlerini de gözönünde bulundurarak günlük hayatınızı gözden geçirseniz hangi rutinleri değiştirebilirsiniz?

Bu değişiklik ne kazandırır, ne
kaybettirir?

Çocukların zaman algısının ve kontrolünün desteklenmesi nasıl mümkün olabilir?